uzak yer

Bedeutungen von dem Begriff "uzak yer" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	uzak yer	distant place n.
Luck is a strong horse; it can carry man to very distant places! Şans güçlü bir attır; insanı çok uzak yerlere taşıyabilir! More Sentences
2	General	uzak yer	remote location n.
Amendment No 31 deals with products using traditional methods or sited in remote locations. Değişiklik No 31, geleneksel yöntemler kullanan veya uzak yerlerde bulunan ürünlerle ilgilidir. More Sentences
3	General	uzak yer	distance n.
4	General	uzak yer	far-off locale n.
5	General	uzak yer	remote region n.
6	General	uzak yer	by-place n.
7	General	uzak yer	corner n.
8	General	uzak yer	faraway n.
Idioms
9	Idioms	uzak yer	boondocks n.

Bedeutungen, die der Begriff "uzak yer" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 36 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	gözlerden uzak yer	seclusion n.
2	General	fizan (uzak yer)	timbuktu n.
3	General	saçma sapan şeylerin yapıldığı, gerçeklikten uzak yer	la-la land n.
4	General	saçma sapan şeylerin yapıldığı, gerçeklikten uzak yer	la-la-land n.
5	General	uzak bir yer	nowhere n.
6	General	çok uzak yer	jumping-off place [us] n.
7	General	çok uzak yer	jumping-off point [us] n.
8	General	uzak veya izole yer	woods n.
9	General	sirk çadırının en uzak uçlarında yer alan, maviye boyanmış, rezervesiz koltuklar	blues n.
10	General	müdahaleden uzak çalışılabilen yer	sanctum n.
11	General	merkezden uzak yer	corner n.
12	General	gözlerden uzak (yer)	reclusive adj.
13	General	uzak veya önemsiz yer	off the map adv.
14	General	görüş alanında olan uzak yer	yonder pron.
Colloquial
15	Colloquial	gerçeklikten uzak yer	planet zog [uk] n.
16	Colloquial	gözlerden uzak bir yer	somewhere off the beaten path expr.
17	Colloquial	gitmek istediğin/istediğiniz yer buraya çok uzak	you can’t get there from here expr.
Idioms
18	Idioms	çok uzak yer	distant corner of the world n.
19	Idioms	aşırı uzak bir yer	distant corner of the world n.
20	Idioms	medeniyetten uzak yer	backwater n.
21	Idioms	medeniyetten uzak yer	boondocks n.
22	Idioms	medeniyetten uzak yer	boonies n.
23	Idioms	medeniyetten uzak yer	back of beyond expr.
24	Idioms	medeniyetten uzak yer	back of the beyond expr.
25	Idioms	medeniyetten uzak yer	back of (the) beyond expr.
Technical
26	Technical	(kirleri milden uzak tutmak için) vagon tekeri yuvasının ucunda yer alan plaka	cuttoo plate n.
Electric
27	Electric	elektromanyetik tayfta uzak kızılötesi ile mikrodalgalar arasındaki frekansta yer alan radyasyon	terahertz radiation n.
Medical
28	Medical	kanserin olduğu yer dışında oluşturduğu uzak etkiler	paraneoplastic syndromes n.
Zoology
29	Zoology	şehirden çok uzak yer	outback n.
Geography
30	Geography	uzak doğu ülkelerinde yer alan	far eastern adj.
31	Geography	uzak doğu'da yer alan	far eastern adj.
Slang
32	Slang	çok uzak yer	bfe (butt-fucking egypt) n.
33	Slang	çok uzak yer	butt-fucking egypt n.
34	Slang	çok uzak bir yer	butt-fucking egypt n.
35	Slang	çok uzak yer	butt-fucking egypt (bfe) n.
36	Slang	çok uzak yer	miles n.